YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Koþulu baðlý bir sözleþme ne zaman sonuç doðurur ve geçerli duruma gelir? (Yargýtay)

Karar Özeti

Bir sözleþmenin konusu olan borcun varlýðý, kesin olmayan bir olayýn gerçekleþmesine ertelenmiþse, o sözleþme, koþula baðlý bir sözleþme olur. iki taraf, baþka türlü kararlaþtýrmamýþlarsa koþula baðlý sözleþme, ancak koþulun gerçekleþtiði andan baþlayarak sonuç doðurur ve koþul gerçekleþir gerçekleþmez sözleþme hukuksal olarak kendiliðinden geçerli duruma geleceði hakkýnda

Karar

 

 

Yargýtay 15.HD.

E: 2012/7170

K: 2013/1427

T: 28.02.2013

Davacý Güriþ Ýnþ. ve Müh. ve Degremont SA. Konsorsiyumuna Ýzafeten Güriþ Ýnþ. ve Mühendislik A.þž. ile davalý Erzurum Büyükþehir Belediyesi Erzurum Su ve Kanalizasyon Ýdaresi Genel Müdürlüðü arasýnda çýkan anlaþmazlýðýn çözülmesi için seçilen Prof. Dr. Erden Kuntalp, Prof. Dr. Ziya Akýncý, Prof. Dr. Celal Göle’den oluþan Hakem kurulu tarafýndan verilen 01.12.2008 (02.10.2012 T-2009//20 D.Ýþ Ek Karar) tarih ve 14947/JHN sayýlý kararýn temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiþ ve dosya Erzurum 3. Asliye Hukuk Hakimliði’nce 01.10.2012 tarihli yazý ile gönderilmiþ olmakla temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiði anlaþýldýktan ve dosyadaki kaðýtlar okunduktan sonra gereði konuþulup düþünüldü:

- K A R A R -

Dava, maddi tazminatýn davalýdan tahsili, teminat mektubunun davacýya iadesi ile teminat mektuplarý için dava tarihinden itibaren ödenecek komisyon masraflarýnýn tespiti ile bunlara ve munzam zarara iliþkin haklarýn saklý tutulmasýna karar verilmesi istemleriyle açýlmýþ; Tahkim Kurulu’nca davanýn kýsmen kabulüne ve fazlaya iliþkin istemin reddine karar verilmiþ, davanýn esasý haklarýnda verilen karar, davalý vekilince temyiz edilmiþtir.

Davacýlar vekilince de, Hakem Kurulu’nca verilen 01.12.2008 tarih ICC 14947/JHN sayýlý hakem kararýnýn HUMK’nýn 536. maddesi gereðince onaylanmasýna iliþkin davacý istemi hakkýnda karar verilmesine yer olmadýðýna dair verilen Erzurum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 03.08.2012 tarih, 2009/20 D.Ýþ E ve 2009/21 sayýlý kararý temyiz edilmiþtir.

1-Davacý vekilinin temyiz itirazlarý incelendiðinde; yukarýda açýklandýðý gibi, Hakem Kurulu’nca verilen kararýn 1086 Sayýlý HUMK’nýn 536. maddesi hükmü gereðince, mahkemece onaylanmasý gerekirken, istemin reddine karar verilmesinin doðru olmadýðý ileri sürülerek, yukarýda sayýsý açýklanan mahkeme kararý temyiz edilmiþtir.

Mahkemece, Hakem Kurulu kararýnýn kesinleþtirilmesine iliþkin usulüne uygun bir baþvuru bulunmadýðý gerekçesiyle talep yönünden esas hakkýnda karar verilmesine yer olmadýðýna karar verilmiþtir. Somut olayda; 1086 Sayýlý HUMK’nýn tahkime iliþkin hükümlerinin uygulanmasý gerekir. Anýlan Yasa’nýn 532. maddesi hükmü uyarýnca, hakemler kararlarýný yetkili ve görevli mahkeme kalemine verirler. Hakem Kurulu ya da hakem tarafýndan verilen karar, mahkeme kalemince saklanýr ve isteyen davanýn taraflarýna bir örneði verilir. Hakem kararý ve baðlý dosyasý verilen mahkeme, hakem kararýnýn kendisine verildiðini ve kararýn neden ibaret olduðunu iki tarafa yazýlý olarak teblið eder. Hakem kararý, taraflar hakkýnda ancak, teblið tarihinde mevcut sayýlýr ve temyiz süresi de teblið tarihinden itibaren baþlar. HUMK’nýn 536. maddesine göre de, hakem kararlarý temyiz süresi geçince, mahkeme baþkaný veya hakim tarafýndan onaylanýr. Temyiz edilmeksizin kesinleþen hakem kararlarýnýn onayý yalnýzca kararýn kesinleþtiðini tespit eden bir þerh niteliðinde olmayýp; ayný zamanda hakem kararýnýn kamu düzenine, usule ve þekle uygunluðunu tespit eden ve bu karara kesin hüküm ve icra edilebilir olma niteliðini kazandýran yargýsal bir karardýr.

Dairemizin 11.07.2012 tarihli ve 2011/3714 Esas ve 2012/5311 Karar sayýlý ilâmýnda vurgulandýðý üzere; somut olayda, Dairemizin belirtilen kararýnýn taraflara teblið edilmesinden sonra Hakem Kurulu kararýna karþý temyiz isteminde bulunulabilir. Davalý tarafýndan da Hakem Kurulu tarafýnca verilen karar hakkýnda yasal süresi içinde temyiz yoluna baþvurulduðuna göre Hakem Kurulu kararý kesinleþmemiþtir. O halde, HUMK’nýn 536. maddesi hükmü uyarýnca Hakem Kurulu kararýnýn mahkemece onaylanmasýna karar verilemez ve onaylanmýþ olsa dahi kararýn kesinleþmesini saðlayamaz. Açýklanan bu gerekçelerle, Hakem Kurulu kararýnýn onaylanmasýna iliþkin davacý tarafýn isteminin reddine mahkemece karar verilmesi gerekirken; hukuksal olmayan gerekçeler gösterilerek, talep yönünden esas hakkýnda karar verilmesine yer olmadýðýna karar verilmesi isabetli deðil ise de; mahkemece, düþülen bu yanlýþlýðýn düzeltilmesi yargýlamayý gerektirmediðinden, 6100 Sayýlý HMK’nýn geçici 3. maddesinin yollamasýyla HUMK’nýn 438/VII ve son maddeleri hükümleri gereðince, kararýn gerekçesi de dahil düzeltilerek onanmasý uygun görülmüþtür.

2-Davalý vekilinin Hakem Kurulu’nca verilen karara karþý temyiz itirazlarýnýn incelenmesine gelince;

2.a)Yargýtay Ýçtihadý Birleþtirme Hukuk Genel Kurulu'nun 28.01.1994 günlü ve Esas: 1993/4, Karar:1994/1 Sayýlý Ýçtihadý Birleþtirme Kararýnda; taraflar, tahkim sözleþmesi veya þartýnda hakemlerin, uyuþmazlýðý maddi hukuk kurallarýna göre çözümlenmelerini öngördükleri takdirde, buna aykýrý karar verilmesinin temyiz nedeni oluþturacaðý kabul edilmiþtir. Taraflar arasýndaki hakem þartýnda, (sözleþmede) uyuþmazlýðýn Türk Maddi Hukuk kurallarýna, kanunlara ve sözleþmelerine göre çözümlenmesi kabul edilmiþtir. Bu nedenle, temyiz konusu karar HUMK’nýn 533. maddesinde sayýlan nedenlerle ve yasa ile sözleþme hükümlerine aykýrýlýklar halinde de bozulabileceðinden dosya ve temyiz nedenlerinin bu doðrultuda incelenmesi gerekli görülmüþtür.

Dosyadaki bilgilere, toplanan delillere sözleþme ve yasa hükümlerine, hakemlerce yapýlan yargýlama sonucunda verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamasýna göre davalý vekilinin aþaðýdaki bendin kapsamý dýþýndaki sair temyiz itirazlarýnýn reddi gerekmiþtir.

2.b)Yanlar arasýndaki 28.08.1998 tarihli sözleþmenin II. bölümün 67/3. maddesi hükmünde "Tahkim Koþulu" kararlaþtýrýlmýþ ve üç hakemden oluþacak hakem kurulunun, yanlar arasýndaki sözleþmeden doðan uyuþmazlýðý, Türk Kanunlarýna göre çözümleyeceði ve kararýný vereceði kabul edilmiþtir. Buna göre, Hakem Kurulu kararýna yönelik davalýnýn temyiz itirazlarýnýn, somut olayda uygulanmasý gereken 1086 Sayýlý HUMK’nýn 533. maddesinden sayýlan bozma nedenleri yanýnda maddi hukuka aykýrýlýk yönünden de incelenmesi gerekmektedir.

Yanlar arasýnda, Erzurum Atýksu Arýtma Tesisi, Kollektör, Yaðmur Suyu þžebekesi ve Atýksu Kýsmý þžebekesi inþaatýnýn yapýmý iþi için 28.08.1998 tarihli sözleþme yapýlmýþtýr. Bu sözleþme, somut olayda uygulanmasý gereken 818 Sayýlý Borçlar Kanunu’nun 355. maddesi hükmünde tanýmý yapýlan bir "eser" sözleþmesidir. Davacý konsorsiyum yüklenici; davalý ise iþ sahibidir.

Davacý vekili, sözleþmenin yürürlüðe girmesi hususunda 83. maddesi hükümünde öngörülen koþullarýn davacý tarafça yerine getirildiðini; dýþ kredi temin etme yükümlülüðünün         yerine       getirilmiþ       olmasýna     karþýn   davalý     tarafýn,   kendisine       düþen sorumluluðu yerine getirmeyerek dýþ kredinin temin edilmesi için gerekli olan iþlemleri kusurlu þekilde eksik býraktýðýný; sözleþmenin yürürlüðe girmemesinden dolayý davalýnýn tam kusurlu olduðunu ileri sürerek; sözleþmenin ifa edileceðine güvenilerek Erzurum Büyükþehir Belediyesi’ne ödenen 40.000,00 TL ile sözleþme kapsamýnda yapýlan masraflarýn toplamý olan 281.756,00 TL alacak ve maddi tazminatýn ve ayrýca dava dýþý Veziroðlu Firmasý ile imzalanan Danýþmanlýk Anlaþmasý kapsamýnda bu firmaya ödenen 2.430.803,00 TL ve 271.000 USD tutarýndaki maddi tazminatýn, 27.808,00 TL komisyon masrafýnýn ve ayrýca 500.000 USD kâr kaybýna iliþkin maddi tazminatýn davalýdan tahsiline; davalýya teslim olunan Yapý Kredi Bankasý Baþkent þžubesi’ne ait 24.08.1998 tarih ve 5923 sayýlý ve 635.087,12 TL tutarýndaki teminat mektubunun davacýya iadesine; teminat mektubu için dava tarihinden itibaren iade edilmesine kadar geçecek sürede bankaya ödenecek komisyon masraflarýnýn ve faizlerinin; ihtiyati tedbir için mahkemeye sunulan teminat mektubuna ödenecek komisyon ve faizlerinin tespit edilerek, buna iliþkin haklarýnýn saklý tutulmasýna ve ayrýca Türk Borçlar Kanunu'nun 105. maddesi hükmü ile sözleþmeden kaynaklanan sair tüm haklarýnýn saklý tutulmasýna karar verilmesini istemiþtir.

                      Hakem kurulunca, davacýnýn yanlar arasýndaki sözleþmenin ifa edileceðine güvenerek yapmýþ olduðu masraflarýn; taraflarýn, %50 oranýnda ortak kusurlu olduklarý kabul edilerek, 140.878,40 TL tutarýndaki kýsmýnýn 3095 Sayýlý Kanun'un 2/2 maddesi uyarýnca, dava tarihinde karar tarihine kadar hesaplanan 65.796,01 TL tutarýndaki temerrüt faiziyle birlikte toplam 206.674,41 TL'nin; Veziroðlu Firmasýna ödediði kabul edilen 250.000 USD masrafýnýn da 3095 Sayýlý Kanun'un 4/a maddesine göre yine dava tarihinden karar tarihine kadar hesaplanan 31.345,88 USD tutarýndaki temerrüt faiziyle birlikte toplam 281.345,88 USD'nin davalýdan tahsiline; davacýnýn davalýya sunduðu teminat mektubu için dava tarihine kadar Yapý Kredi Bankasý’na ödemiþ olduðu komisyon masrafýnýn %50'si olan 13.904,00 TL'nin dava tarihinden karar tarihine kadar 3095 Sayýlý Kanun'un 2/2. maddesi uyarýnca hesaplanan 6.493,74 TL tutarýndaki temerrüt faiziyle birlikte toplam 20.397,74 TL’nin davalýdan tahsiline; davalýya verilen teminat mektubu için dava tarihinden itibaren her 3 ayda bir davacý tarafýndan Yapý Kredi Bankasý'na ödenecek komisyon masraflarýnýn %50'sinin her bir komisyonun ödendiði tarihten itibaren anýlan bankaya mektubun iade edilmesine kadar geçecek süre zarfýnda 3095 Sayýlý Kanun'un 2/2. maddesine göre hesaplanacak temerrüt faizi ile birlikte davacýnýn davalýdan talep hakkýnýn olduðunun tespitine ve buna iliþkin haklarýn saklý tutulmasýna; ihtiyati tedbir kararýnýn icrasý için Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne verilen teminat mektubuna ödediði komisyon masraflarýnýn, her bir komisyonun anýlan bankaya fiilen ödendiði tarihten itibaren mektubun iade edilmesine kadar geçecek süre zarfýnda 3095 Sayýlý Kanun'un 2/2. maddesi uyarýnca, iþletilecek temerrüt faiziyle birlikte, davacýnýn davalýdan talep hakkýnýn olduðunun tespitine ve buna iliþkin hakkýn saklý tutulmasýna; davacý tarafýndan davalýya verilen teminat mektubunun davacýya iadesine ve davacýnýn 500.000 USD tutarýndaki kâr kaybý talebinin reddine karar verilmiþtir.

                      Yanlar arasýndaki eser sözleþmesinin 83. maddesi hükmü, sözleþmenin yürürlüðe giriþ koþullarýný düzenlemiþtir. Anýlan sözleþme maddesi: "sözleþme aþaðýda sözü edilen maddelerde hepsinin tek tek ve ayrý ayrý olarak gerçekleþmesinden sonra yürürlüðe girer.

(i)Sözleþmenin imzalanmasý

(ii)Toplam ihale bedeline eþit kredi anlaþmasýnýn imzasý

(iii)Özel þartlar madde 76'da belirtilen avans ödemesinin yapýlmasý

(iv)Ýnþaat sahalarýnýn yer teslimlerinin yapýlmasý." hükmünü içermektedir. Sözleþmenin metni açýklanan 83. maddesi hükmü, niteliðince, somut olayda uygulanmasý gereken 818 Sayýlý

Borçlar Kanunu'nun 149. maddesi hükmü gereðince, "erteleyici koþul" niteliðindedir. Anýlan Yasa hükmü uyarýnca, bir sözleþmenin konusu olan borcun varlýðý, kesin olmayan bir olayýn gerçekleþmesine ertelenmiþse, o sözleþme, koþula baðlý bir sözleþme olur. Ýki taraf, baþka türlü kararlaþtýrmamýþlarsa koþula baðlý sözleþme, ancak koþulun gerçekleþtiði andan baþlayarak sonuç doðurur ve koþul gerçekleþir gerçekleþmez sözleþme hukuksal olarak kendiliðinden geçerli duruma gelir. Özetle denilebilir ki; sözleþmede koþul olarak kararlaþtýrýlan olgu gerçekleþtiðinde; sözleþme yürürlüðe girecekse "Geciktirici koþul-erteleyici koþul" sözleþme hükmünden düþecekse "bozucu koþul" sözkonusu olur. Geciktirici koþula baðlý sözleþme, yapýldýðý sýrada taraflara ifa borcu yüklemez.   Bu kapsamda; iþ sahibi, yükleniciye iþ bedelini ödeme borcu altýna girmeyeceði gibi; yüklenici de iþe baþlama borcu altýna girmez. Ancak; 818 Sayýlý Yasa'nýn 150. maddesi hükmü gereðince, koþul gerçekleþinceye kadar borçlu, borcun gereði gibi ödenmesine engel olacak her türlü davranýþtan sakýnmakla yükümlüdür. Koþula baðlý haklarý tehlikeye düþürülen alacaklý, alacaðý kesin olan alacaklýlarýn haklarýný korumak için yapmaya yetkili olduklarý önlemleri alabilir. Koþulun gerçekleþmesinden önce yapýlan temliki her tasarruf, koþulun sonuçlarýný ihlal ettiði oranda, batýl olur. Geciktirici koþulun gerçekleþip gerçekleþmediðinin beklendiði süre içinde; taraflar, erteleyici koþulun gerçekleþmesini engelleyen ve zorlaþtýran tasarruflardan kaçýnmak durumundadýrlar. Aksi halde borçlunun belirtilen nitelikteki eylemi veya bir tasarrufu ile zarara uðrayan alacaklý, 818 Sayýlý Yasa'nýn 96. maddesi hükmü gereðince, karþý taraftan maddi zararýnýn giderilmesini isteyebilir. Sözleþmenin 83. maddesi hükmü gereðince, toplam ihale bedeli olan 77.425.100 USD ve 133.515.000 FF'nin tamamýna eþit tamamlayýcý krediyi saðlama yükümlülüðü davacýlara aittir. Bu koþulun, davacý yanca yerine getirilmemesi halinde erteleyici koþul gerçekleþmez ve sözleþme yürürlüðe girmez. Davacýlarca da, yukarýda açýklandýðý üzere; tamamlama kredisi saðlanamadýðýndan erteleyici koþul gerçekleþmemiþ ve sözleþme yürürlüðe girmemiþtir. Hakem kurulunca, dýþ kredili uluslararasý bu ihaleye   çýkarken davalýnýn, resmi makamlardan bu ihalenin gerektirdiði izinleri almamýþ; ihale bedelini nasýl ödeyeceði konusunda gerekli hazýrlýklarý yapmamýþ, hazine garantisi alamayacaðýný öngörmemiþ olmasý sebepleriyle basiretli bir tacir gibi hareket etme yükümlülüðünü yerine getirmediði gerekçesiyle; davalý, sözleþmenin yürürlüðe girmesinde %50 oranýnda ortak kusurlu sayýlarak davalýnýn sorumluluðuna karar verilmiþ ise de; hakem kurulunun özetle açýklanan bu görüþ ve görüþüne dayalý kararýnda isabet yoktur. Çünkü, 818 Sayýlý Yasa'nýn 98. maddesinin yollamasýyla 41. maddesi hükmü gereðince Türk Sorumluluk Hukukunda   kusurun belirlenmesinde "objektif ölçü" esas alýnmaktadýr. Zararlý sonucun oluþmasýný isteyerek sözleþmeye aykýrý davranýlmasý veya haksýz eylemin iþlenmesi halinde "kast"ýn; zararlý sonuç istenmemekle beraber, bunun gerçekleþmemesi için gerekli dikkat ve özenin gösterilmemesi halinde de ihmalin varolduðu kabul edilir. Kast ve ihmal, kusurun kurucu unsurlarýdýr. Kusurun     belirlenmesinde, öncelikle     zararýn   oluþtuðu     alan     içinde   sözleþmenin     tarafýnýn yapmasý gereken çalýþmalar ve göstermesi gereken davranýþlar; daha sonra da olay içinde gerçekleþen davranýþ ve tutumlarýn belirlenmesi gerekir. Az yukarýda açýklandýðý gibi; Borçlar Kanunu'nun 149 ve 150. maddeleri hükümleri çerçevesinde deðerlendirildiðinde; sözleþmenin yürürlüðe girmemesinde davalý idarenin kusurlu olmadýðý açýklýkla ortaya çýkmaktadýr. Kaldý ki, ihale dökümanýndaki teklif isteme þartnamesinin "Finansman Kaynaðý" baþlýklý A3 maddesinde, iþin tümünün   maliyetinin finanse edilmesi için gereken ve ihale bedeline eþit tutarýn eksik kýsmý (tamamlama kredisi) teklif sahipleri tarafýndan karþýlanacaðý; tamamlama kredisinin þartlarýnýn Hazine Müsteþarlýðý'nýn limitine uygun olacaðý; her teklif sahibinin yabancý para tamamlama kredisi için lüzumlu gördüðü gerekli garanti þartýný, açýk þekilde tarif edeceði açýklanmýþtýr. Davalý idarenin, sözü edilen kredinin davacýlara saðlanabilmesine yönelik tutum ve davranýþlarý, "kusur" olarak nitelendirilemez. Çünkü davalý buna iliþkin bir edim yüklenmemiþtir. Ýþin yapýmýna iliþkin davalý idarenin ekonomik olanaðýnýn yeterli olup olmadýðý, taraflarýn kusur durumlarýnýn deðerlendirilmesine etkisi kabul edilemez. Tüm bu sebeplerle, somut olayda sözleþmenin yürürlüðe girmemesinde davalý idarenin kusurundan sözedilemez. Sonuç olarak; sözleþmenin yürürlüðe girmesinden önceki aþamada, davacý tarafýn yaptýðý giderlerden ötürü 818 Sayýlý Kanun'un 96. maddesi hükmü gereðince de davalýnýn sorumluluðu kabul edilemez. Çünkü, anýlan Yasa hükmü gereðince akdî sorumluluk koþullarýnýn gerçekleþebilmesi için; a)geçerli bir borç iliþkisinin varlýðý, b)borcun tamamýnýn ya da kýsmen ifa edilmemiþ olmasý, c)borcun ifa edilmemiþ olmasý sebebiyle alacaklýnýn zarar görmesi, d)zarar ile borcun ifa edilmemesi arasýnda uygun illiyet baðýnýn bulunmasý, e)borçlu edimini ifa etmemede kusurlu olmasý koþullarýnýn birlikte gerçekleþmesi zorunludur. Oysa belirtilen bu koþullar gerçekleþmemiþtir.

                      Açýklanan tüm bu sebeplerle, davacýlar tarafýndan 14.10.1998 tarihinde Yapý Kredi Bankasý'nda yapýlan havale ile ödendiði iddia edilen 20.000,00 TL ile 17.09.1998 tarihinde Vakýflar Bankasý'ndan yapýlan havale ile ödendiði ileri sürülen 20.000,00 TL'nin toplamýnýn yarýsý olan 20.000,00 TL'nin davalýdan tahsiline karar verilmesinin gerekip gerekmediðinin araþtýrýlmasý; iadesi gerekirse bu miktarýn ve 818 Sayýlý Kanun'un 413 ve izleyen maddeleri hükümleri gereðince ve vekâletsiz iþ görme kurallarý uyarýnca davacýlar tarafýndan yapýlan ve davalý Ýdarece de kabul edilen iþler varsa ve bedelleri de dava konusu edilmiþ ise, iþlerin yapýldýðý zamandaki serbest piyasa fiyatlarýna göre uzman bilirkiþi ya da bilirkiþi kurulu aracýlýðýyla yerinde keþif ve inceleme yapýlmak suretiyle bedellerinin belirlenmesiyle, taleple de baðlý kalýnarak, bu nitelikteki iþlerin bedelinin tahsiline karar verilmesi gerekir.

                      Davacý tarafýndan davalýya teslim olunan banka teminat mektubunun iadesi zamaný, erteleyici koþulun gerçekleþmediði tarih olduðuna göre; belirlenecek bu istenebilirlik tarihinden sonra teminat mektubunun iadesi için temerrüt ihtarý davalýya gönderilmiþ ise, bu tarihten itibaren davacýnýn teminat mektubuyla ilgili giderleri gözetilebilir. Ancak, teminat mektubunun davacýya iadesine karar verilmesi isabetli olmuþtur. Yukarýda açýklanan hususlara iliþkin araþtýrma ve inceleme yapýlarak varýlacak sonuca göre hüküm kurulmasý ve fazlaya iliþkin tüm taleplerin reddine karar verilmesi gerekmektedir.

                      Diðer yandan, 1086 Sayýlý HUMK'nýn 417. maddesi hükmüne aykýrý olarak; yargýlama giderlerinin red ve kabul oraný yerine, taraflarýn kabul edilen kusur oranlarýna göre paylaþtýrýlmasý da kabul þekli bakýmýndan doðru deðildir.

                      Açýklanan sebeplerle hakem kurulu kararý, davalý yararýna bozulmalýdýr.

SONUÇ:Yukarýda 1. bentte belirtilen nedenlerle Erzurum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/20 D.Ýþ Esas ve 2009/21 sayýlý Kararýnýn "Hakem kararýndaki davacýnýn vekilinin mahkememize yapýlmýþ usulüne uygun bir talebi bulunmadýðýndan talep yönünden esas hakkýnda karar verilmesine yer olmadýðýna" içerikli 1. bendinin hüküm fýkrasýndan çýkarýlmasýna ve yerine "HUMK'nýn 536. maddesi hükmünde öngörülen koþullar gerçekleþmediðinden 01.12.2008 tarih ve 14947/JHN sayýlý Hakem Kurulu Kararýnýn onanmasýna iliþkin talebin reddine" cümlesinin yazýlmasýna ve kararýn gerekçesinin de deðiþtirilerek düzeltilmiþ bu þekliyle kararýn ONANMASINA, yukarýda 2.a bendinde belirtilen nedenlerle davalýnýn sair temyiz itirazlarýnýn reddine; 2.b maddesinde açýklanan sebeplerle davalýnýn sair temyiz itirazlarýnýn kabulüne ve Hakem Kurulu Kararýnýn davalý yararýna BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peþin harçlarýnýn istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 28.02.2013 gününde oybirliðiyle karar verildi.


Bu sayfa 1338 kez görüntülendi.
- Karara iliþkin daha detaylý bilgi almak için soru / cevap kýsmýndan bize ulaþabilirsiniz -

Yargýtay Danýþtay Sayýþtay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamý ihalekararisor.com' a ait olup. Ýzinsiz kopyalanmasý ve yayýnlanmasý izni verilmemiþtir.

Web Tasarým Ýntramor